Kategoriler
Genel

İzmir’in En Küçük En Pahalı Evleri! Siesta 3

Başlık kıskançlık hislerimle biraz sert kaçmış olabilir!

Bugün, cumartesi, Soyak Siesta‘yı ziyaret ettim. 1 haftadır SMS ve emaillar ile Siesta 3. etabın kaçırılmaması gerektiği ile ilgili mesajlar alıyordum. Saat 1 gibi Siesta satış ofisine gittim ve yarım saat boyunca şu sebeplerle kıskançlıktan çatladım;
Otoparkta yaklaşık 25 araba vardı; en kötü araba Honda’ydı. Satış ofisinin içerisi tıklım tıklımdı. İnsanlar temsilciler ile görüşebilmek için sıra almışlar bekliyorlardı!. Ofise girdim, yarım saat dolaştım, bakındım, bir kişi bile bana hoşgeldiniz ama niye geldiniz bile demedi. Yaniiiii, nasılsa müşteri dolu, ilgiye alakaya gerek yok!
1+1 dairenin 16 m2 lik salonunda 3 kişi sıkış tepiş dolaştıktan sonra, 2+1 örnek dairenin içerisine girebilmek için içerideki 5 kişinin çıkmasını bekledim. Sadece 1 kişinin girebildiği 5 m2 lik mutfak şaka gibi ama bekar birisi için çok kullanışlı.
Satış ofisinde bangır bangır çalan Michael Jackson şarkıları sanki ‘bakın ne zaman öleceğiniz belli olmaz, alın şu evlerde bir iki tane, kurtulun maddi ağırlığınızdan’ der gibiydi.
Satış temsilcileri çok şık ve zarif giyinmiş hanımlar ve baylardı. Evlerin özelliklerinden çok site güvenliği ve otoparklardan bahsettiler.
Fiyatlar 3000 TL/m2 nin üzerinde. Alsancak’taki rezidanslar hariç İzmir’de daha pahalı 1+1 ve 2+1 dairelerin olduğunu sanmıyorum.
Soyak haricinde kimsenin bu fiyatlara satamayacağı hap kadar ve pek de matah olmayan bir bölgedeki dairelerin İzmir piyasasına renk ve çeşit kattığını düşünüyorum.
Örnek daireleri dolaşan orta yaşlı çiftler evlerin küçük olmasından yakınırken, yaşı ilerlemiş çiftler küçük salon ve mutfaklara daha olumlu bakıyorlardı. Sanırım belli bir yaştan sonra mekanın büyüklüğünden çok kullanışı daha önemli oluyor.

“İzmir’in En Küçük En Pahalı Evleri! Siesta 3” için 7 yanıt

EW yorumlarından sonra markalı projeler hakkında bir yazı yazmam şart oldu. Orada kapışalım.

Markalaşma kesinlikle Reklamla oluyor. Ambalaj,referans ,internet,vs…hepsi birbirini destekliyor.
Ben Fi yapıyı nereden tanıyorum.Bir tanıdığım ev almadı mesela nasıl alt beynime girmeyi başardı o zaman.Bu adamlar İzmir'de ev de satmıyor.Niye ilgimi çekti.Nereden yakaladılar beni 🙂 Hadi reklam önemli olmadığını ıspatlayın o zaman.

Merhaba, ben fiyatlara uçuk demedim; pahalı dedim. Sebebi de Soyak'ın komşuluk pazarlıyor olması. Herkes Soyak'ın yaptığı sitede yaşayamaz, maliyetleri yüksek. Bunu belirtmeye çalıştım.
EW, markalaşma reklam ile olmuyor artık. Internet sayesinde müşterile çok bilinçlendi. Gazetedeki reklam yerine, birebir deneyimi yaşamışlardan gerçek bilgileri alıyorlar; sen reklamda ne dersen de, o evi almış gerçek bir ev sahibi mutlu ise esas reklamı o yapıyor.

Bence bu evlerin bu kadar yüksek satılma sebebi Marka satmaları.Hadi İzmir'den bir marka sorsak İstanbullu birine kimi tanır acaba 🙂 Bu da İzmir'li inşaat firmalarının kendilerine tanıtım açısından değer vermeleri gerektiğini hatırlatmalı bence,Fi yapı mesela çok yeni bir kuruluş ama kime sorsanız biliyor bir şekilde.çok güzel inşaat yapan firmalar var İzmir'de ama izmirde yaşayan biri olarak benim bile aklıma çok az isim geliyor..Markalaşmak lazım,Reklam vermek lazım 🙂

Okan yorum için teşekkürler. Sanırım sayfaya yenisin. Etik açıdan yazılarımda hiçbir yanlışlık görmüyorum. Herşeyi gördüğüm gibi yansıtıyorum. Ev Satmama Sanatı adlı yazılar yazmış, Dasif, Vural İnşaat, Soyak gibi aynı sektörde para kazandığımız şirketlerin ve daha nicelerinin projelerini bu sayfada ve Emlak Kulisinde tarafsız olarak iyisi ve kötüsüyle değerlendiriyorum. Bu sayfanın en çok okunan yazılarından bir tanesi Dasif'in Gaziemir'de Çiftlik Evleri projesi ile ilgili yazdığım 'Gaziemir'de Böyle Şeyler Yapılır mıydı?' adlı yazıdır.
Soyak gibi başarılı bir markaya çamur atmak, Ajda Pekkan'a kötü şarkıcı demek gibi birşey olurdu. İstersen yazılarımı biraz daha oku sonra tekrar konuşalım. Teşekkürler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.