İzmir’deki Kahyaoğlu Evleri’nde İzocam imzası mevcut.
İzmir’deki Kahyaoğlu Evleri’nde yalıtım ve enerji verimliliğine büyük önem veriliyor. İzocam ürünlerinin tercih edildiği projede, Taşyünü Yüzer Döşeme Levha ve Manto Taşyünü kullanıldı. Güven Erbek İnşaat’ın Sahibi Güven Erbek, “Kalitesi ve marka bilinirliğine güvendiğimiz için İzocam’ı tercih ettik” diyor.
Güven Erbek İnşaat, İzmir Bayraklı’da Kahyaoğlu Evleri’ni inşa ediyor. Yapımına 2010’un Aralık ayında başlanan proje, Ağustos 2012’de tamamlanacak. 5 blok ve 63 daireden oluşan projede, bloklar arasındaki boşluklarda özel dilatasyonlar kullanılarak hem blokların bütün olarak görünmesi hem de deprem anında esnemesi sağlanmış. Güven Erbek İnşaat’ın Sahibi Güven Erbek, Kahyaoğlu Evleri’nin benzer projelerden en önemli farkının yalıtıma önem verilmesi olduğunu söylüyor. “Müşterilerimiz şu anda yalıtımı bir ihtiyaç olarak görmüyorlar, ama yalıtımlı evlerde yaşadıklarında bunun farkını anlayacaklar ve vazgeçemeyecekler” diyen Erbek, projede İzocam ürünlerini tercih ettiklerini belirtiyor. Yalıtımın yanı sıra enerji verimliliğinin de ön planda tutulduğu projede, kaskat kazan sistemi ve güneş enerjisinden yararlanıldı. Erbek, Kahyaoğlu Evleri’nde A sınıfı Enerji Kimlik Belgesi hedeflediklerini dile getiriyor.
Öncelikle sizi ve Güven Erbek İnşaatı tanıyabilir miyiz?
1980’de Hollanda’da doğdum. İşletme bölümünde okurken okulu bırakıp iş hayatına atıldım. Babam Hollanda’dan İzmir’e yatırım yapıyordu. Kendisi 1994’te İzmir’de bir inşaat firmasına ortak oldu. Daha sonra işlere yardım etmem için beni de İzmir’e davet etti. İzmir’de arsa alıp satmaya başladık. 2001’de de konut projelerine yöneldik. Bugüne kadar Bornova ve Bayraklı’da konutlar yaptık. Sadece konut projeleri üzerine çalışıyoruz. 2002’de Güven Erbek İnşaatı kurduk. Şirkette ortağım olan eşimle birlikte çalışıyorum.
Projenin adı nereden geliyor?
Projenin arsasını kat karşılığında aldık. Toprak sahiplerinin soyadı Kahyaoğlu. Çocuklukları burada geçtiği için projeye soyisimlerinin verilmesini istediler. Memnuniyetle kabul ettik.
Projenin özellikleriyle ilgili bilgi verir misiniz?
16 bin m2 kapalı alanı bulunan proje, 63 daireden oluşuyor. Zemin+7 katlı bir proje. Zemin katta 5 dükkan alanı var. Dairelerin büyüklüğü 177-240 m2 arasında değişiyor. 3+1 ve 4+1 seçeneği var. Binalar bir bütün olarak görünse de, aslında proje 5 ayrı bloktan oluşuyor. Binaların arasında boşluklar, özel dilatasyonlar kullandık. Bu sistemi kullanmamızın nedeni, deprem anında binanın esnemesini sağlayarak binaların birbirine çarpmasını engellemek ve birbirinden bağımsız hareket etmesine olanak tanımaktır. Otopark dahil binanın tamamının aydınlatmasında led kullanıldı. Banyoda gizli aydınlatmalar tercih ettik. Malzeme seçimine özellikle dikkat ettik, İzocam gibi alanında en iyi olan, kalitesine güvendiğimiz yerli markaları kullanmaya özen gösterdik.
Projede merkezi ısıtma sistemi mevcut. Kalori-metreler sayesinde herkes yaktığı kadar ödeyecek. Binalarda kaskat kazan sistemi kullanıldı. 8 tane kazan var, binanın enerji ihtiyacına göre kazanlar devreye alınıyor. Kazanların hepsi aynı anda çalışmıyor. Bu sistemi özellikle enerji tasarrufu için tercih ettik. Tasarruflu olsun diye bütün kazanlar aynı anda çalışmıyor. Sıcak su sağlamada güneş enerjisinden destek alıyoruz. Ses, ısı ve yangın yalıtımını sağlamak için dış cephede taşyünü kullandık. Biliyorsunuz binalara Enerji Kimlik Belgesi alma zorunluluğu getirildi. Müteahhitlerin hepsi çok iyi binalar yaptıklarını söylüyorlar, ama Enerji Kimlik Belgesi ile gerçeklerin ortaya çıkacağını düşünüyorum. Bu noktada bir farkımız olsun istiyoruz. Müşterilerimizin yeni projelerde de bizi tercih etmeleri için kaliteyi onlara sunmayı arzu ediyoruz. Bu nedenle de Kayhaoğlu Evleri’nde Enerji Kimlik Belgesi’nde A sınıfını hedefliyoruz.
Projenin mimari özellikleri neler?
Tasarımın ferah olmasını özellikle istedik. Daireleri aşırı süslemek ve doldurmak istemedik. Beyaz ve net olsun istedik. Ev sahibi evinden içeri girdiğinde sıcacık bir yuvaya geldiğini hissetmeli. Dairelerin bir şirinliği, albenisi ve zarafetinin olmasını tercih ettik. Camları geniş tuttuk. Çünkü evin ferah olması bizim için çok önemli. Balkonlarda komple cam kullandık. Böylece evin içine daha fazla ışık giriyor. Dışarıdan gelen ışığı da görmek ve derinlik yaratmak için odaların karşılıklı olmasına dikkat ettik. Koridoru da geniş tasarladık. Odaların büyük olmasına özen gösterdik, 14 m2'den küçük oda tasarlamadık. Dairelerin hepsinde ebeveyn banyosu var. Yatak odalarında özellikle yatağın sığması için doğru genişlikleri hesaplamaya çok dikkat ettik. İnsanlar eşyalarını rahatlıkla yerleştirsinler istedik.
Projede ne gibi sosyal faaliyet alanları olacak?
Çocuklar için bir sinema salonumuz var. Büyüklere yönelik olarak içinde dart ve bilardo gibi oyunlar olan bir oyun odası mevcut. Ayrıca bir spor salonumuz var. Yine çocuklar için hobi alanı yaptık. Çocuklar burada resim, çamurdan heykel, oyun hamuru gibi evde rahat oynayamayacakları oyunları oynasınlar istedik. Ürettiklerini sergilemeleri, anne ve babalarına göstermeleri için bir de sergi rafı tasarladık.
Projenin konumuyla ilgili bilgi verir misiniz?
Projenin yerinin çok iyi olduğunu söyleyebilirim. İzmir’in Bayraklı ilçesinde şehrin merkezinde yer alıyor, ama kalabalıktan biraz uzakta. Alışveriş merkezlerine, Adliye’ye ve denize yakın. Projenin arkasında 60 dönüm yeşil alan var. İnsanlar burada koşabiliyor, tenis kortu, basketbol potası ve futbol sahasından yararlanabiliyor, rahatça spor yapabiliyorlar. Yani proje hem merkezde hem yeşil alanı var hem de ulaşımı kolay.
Projeye İzmirlilerin ilgisi nasıl?
İzmirlilerin ilgisi çok iyi. Elimizde sadece 8
daire kaldı. Örnek daireyi gezenler tasarımı çok beğeniyorlar. Sadece evin dekorasyonunu görmek için bile çok fazla kadın müşterimiz geliyor. Evlerin balkonlarını çok beğeniyorlar. Çünkü biliyorsunuz İzmirliler yazın balkonda çok zaman geçiriyorlar. Evlerin yalıtımlı olmasını çok beğeniyorlar. Daha az enerji kullanarak evi soğutabileceklerini bilmek hoşlarına gidiyor. Çünkü ev yalıtımlı olduğu için klimayı kapattığınızda hemen ev ısınmıyor. Bu anlamda konfor da çok önemli. Katlar arasında yalıtım olması da çok tercih ediliyor. Çünkü insanlar komşusunun sesini duymak istemiyor.
Peki projenizin benzer konut projelerinden farkı nedir?
Bizim farkımız yalıtıma çok değer vermemizdir. Bunda yurtdışında yaşamamın büyük etkisi var. Hollanda’da 23 yıllık bir kooperatif evinde oturuyordum, ama o eski evde bile yüzer döşeme levha kullanılmıştı, ses yalıtımı vardı. O evde yıllarca komşumuzun sesini hiç duymadık. Oradaki sistemden etkilendim ve yalıtımla ilgili araştırmalar yaptım. Oradaki yönetmelikleri baz alarak ülkemizde iyi yalıtımlı konutlar yapmak istedim. Zaten Türkiye’de de inşaat sektöründe bu yönde bir trend var. Biz fırsatı önceden yakalamak istedik. Müşterilerimiz şu anda yalıtımı bir ihtiyaç olarak görmüyorlar, ama yalıtımlı evlerde yaşadıklarında bunun farkını anlayacaklar ve vazgeçemeyecekler diye düşünüyorum. Projelerimizin pazarlamasında da yalıtımın bir ihtiyaç olduğunu anlatmaya çalıştık. Ayrıca dairelerin deprem kat sayısını yüksek tuttuk. Normalde deprem katsayısı 0,9 iken, biz 1,42’ü baz aldık. Böylece depreme dayanıklılığı arttırdık. Hem kaliteli hem iyi derecede yalıtımlı hem de sağlam konutlar yaparak tanınmak istedik.
İzocam ile nasıl tanıştınız? Ürünlerini ne kadar zamandır kullanıyorsunuz?
İzocam ürünlerini Kahyaoğlu Evleri projesinde kullanmaya başladık. Bundan sonraki bütün projelerimizde de kesinlikle kullanmak istiyoruz. Konut projeleri yapmaya başlamadan önce yalıtım malzemelerini araştırırken İzocam’ı ve yalıtım malzemelerini inceledim. Kaliteli ve güvenilir bir firma olduğunu biliyordum. Başka yalıtım firmaları da var, ama biz İzocam’ı bu işin Mercedes’i gibi düşündük. Risk de almak istemedik. Çünkü başka yalıtım firmalarına yüzer döşeme sipariş ettiğinizde, malzemeler istediğiniz gibi gelmeyebiliyor. Bu nedenle kalitesi ve marka bilinirliğine güvendiğimiz için İzocam’ı tercih ettik.
İzocam ürünlerini nerelerde ve ne kadar kullandınız?
Daire içlerinde, kat aralarında ses yalıtımı için 3 cm kalınlığında, 9 bin m2 Taşyünü Yüzer Döşeme Levha kullandık. Yüzer Döşeme, hem darbe ve hava oluşumlu sesleri hem de alt kattaki ısının yukarı çıkmasını engelliyor. Bir de dış cephe mantolamada 5 cm kalınlığında, 6 bin m2 yanmaz Manto Taşyünü kullandık.
İzmir gibi sıcak iklim bölgesinde evlerin yalıtımlı olmasının ne gibi yararları var?
İzmir’de yalıtımla her şeyden önce sıcaktan korunuyorsunuz. Kışın 1 ay soğuk oluyor. O dönemde de soğuktan korunmak mümkün. Yalıtım eskiden göz ardı ediliyordu, ama artık insanlar yalıtımın değerini anlamaya başladılar. Yalıtımda konfor da söz konusu. Yazın İzmir çok sıcak olduğu için yaygın olarak klima kullanılıyor ve bu nedenle de çok yüklü elektrik faturaları ödeniyor. Yalıtımla elektrik tasarrufu yapılması büyük fayda sağlıyor. Ayrıca yalıtım yaptırarak, binadan dışarı salınan karbondioksit miktarını da azaltıyor ve böylece çevreyi de korumuş oluyorsunuz. Ne kadar az enerji tüketirsek, dış ülkelere bağımlılığımız o kadar azalır. Ülkemize sahip çıkmamız lazım. Buna, önce kendimizden başlamamız lazım. Biz de bunu yaptık. Çünkü binalar da bir milli servet. İnşa ettiğimiz binalar belki 100 yıl ayakta kalacak. Öyle binalar yapalım ki, yıllar sonra arkamızdan iyi konuşulsun.