Dün ve bugün Hürriyet Ege’de Emlak Gurmesi ile ilgili güzel bir söyleşi çıktı. Yazı işleri müdürü Adnan Bey’in ellerine sağlık.
Buyrunuz efendim;
Hürriyet Ege’nin tek okuduğum köşe yazarıdır Bahar Akıncı. İzmir severdir.
Bir süredir ‘İzmir’inizi nasıl alırdınız?’ sorusuna okurlardan gelen mektupları yayınlıyor ve bunlara aşk mektubu diyor :).
Ben de kendi düşüncelerimi paylaşmak istedim. Sevgili Bahar kısa ve ayağı yere basan öneriler istemiş. İşte benim 8 önerim;
13 Eylül Pazartesi günü EGE TV’de canlı yayında Sektör programına katıldım.
İzmir’de ev alacakların, gayrimenkul yatırımı yapmak isteyenlerin ve yeni projelerimiz hakkında bilgi almak isteyenlerin seyretmesini öneririm.
O kadar kızardım ki, bir ara kameraları patlatacam sandım.
1. Bölümde genel piyasayı, Levent ile bebeklik fotoğrafımızı, Ceyda’nın bayan olarak Palmiye’ye katkısını konuştuk.
2. Bölümde, daha çok kızardığım kısımlarda Emlak Gurmesini, 2+1 daireleri, İzmir’de her önüne gelenin müteahhit olmasını, hap kadar evleri konuştuk.
Banu Kitiş hanıma desteği için çok teşekkür ederim.
Bugün Posta gazetesi Ege ekinde çıkan söyleşimiz çok ilgi aldı. Yazıyı okuyup arayanların ve web sitemize girenlerin sayısına bakarak Zirvekent projemizin çok başarılı olacağını şimdiden söyleyebilirim.
Söyleşiye gazetelerinde yer veren Posta gazetesinden Sayın Adnan bey ve Evrim hanıma tekrar teşekkür ediyorum.
Söyleşiye hazırlanırken en büyük yardımı aldığım Sayın Banu Kitiş Dağıstan’a da ayrıca çok teşekkür ediyorum 🙂
Bu aralar çok yoğunum ve daha çok gerginim! Havalardan mıdır, işlerden midir, bu aralar önüme çıkan kötü niyetli insanlardan mıdır bilmiyorum!
Öğlen şantiyeden çıktım ve ofise doğru giderken bir anda kendimi Seferihisar Sığacık‘ta buluverdim…
Bir süre önce Milliyet Emlak ekinde Yaşlanan, Yavaşlayan ve Yayalaşan şehir İzmir başlıklı yazımda Seferihisar’dan ve nasıl geliştiğinden kısaca bahsetmiştim.
Bugün harika bir havada, Sığacık’ta deniz kenarında, leziz bir çoban salata, çıtır kalamar ve sulu sulu bir deniz çipurası yerken Seferihisar Sığıcak’ın yeni yat limanına dalgın dalgın ve yavaşlarak baktım… Onca koşuşturmanın arasında böyle bir arayı sanırım kendi kendime hakketmiştim.
Otobandan Seferihisar kavşağından çıkıp Seferihisar’a doğru 10 km lik yol üzerinde İzmir’in en garip, bazısı çok çirkin, bazısı tabiat faciası, bazısı güzel ve bazısı gizli bir çok villalardan oluşan sitelerini görüyorsunuz. 5 senedir tek bir tane bile villa satılmamış siteler var. Yol boyunca 3-5 katlı binalaşma da başlamış… Ne mantıkla buralara yüksek kat vermişler anlamadım. Bence yakışmıyor ve yavaşlamaya çalışan Seferihisar’a zorluk çıkaracağına inanıyorum.
Seferihisar’da bir yenileşme var. En son 1.5 sene önce gitmiştim. Yol kenarlarında ağaçlandırma çalışmaları var, evler boyanmış, etraf temiz… 1 senelik başkan Tunç Soyer, BAL mezunu olduğu için Tunç abi diyorum, bu uzakta ve bakımsız kalmış ilçeye harika bir dinamizm getirmiş.
3 önemli seslenişim var;
1. İstanbul’dan Alaçatı’ya özenen yorulmuş insanlara sesleniyorum, Seferihisar ve çevresini görmeden gidip Alaçatı’da yüzbinlerce euroluk kafes gibi evlere tıkılmayın!
2. İzmir’de nereden arsa alalım diye arayanlara sesleniyorum; gidin seferihisar ve etrafını inceleyin ve nasıl geliştiğine tanık olun!
3. Sayın Başkan Tunç abiye sesleniyorum, Tunç Abicim sizinle bu sayfada yayınlanacak bir video röportaj yapmak istiyorum; kabul ederseniz çok çok sevinir ve gurur duyarım.
‘Ayşe Arman’ı oku!’!!!
Sanki vahiy geldi, töbe töbe… Sabahın köründe Sinem ve Tolga’dan gelen mesaj bu.
Uyandım haliyle. Aldım Hürriyet’i ve karşımda Ayşe Arman’ın Emlak Gurmesi yazısı!!! Banu çığlık attı!!!
Hemen bir Hürriyet alın bugün benim için ve Cumartesi ekinde Ayşe hanımın yazdığı yazıyı okuyun.
Kendisine teşekkür ediyorum.
Benim yazının aslı için buraya tıklayınız.
Not: Eski kaşar olamayacak kadar çıtır gözükmekte kendisi hala, anketi onun yerine ben dolduracağım 🙂
Valla fazla tevazuya gerek yok ama çok güzel bir yazı olmuş. Tabii evde kalifiye bir editör olunca ister istemez gazeteye çıkacak yazı burada yazdıklarımdan farklı oluyor 🙂
Yazım bir miktar kırpılmış ama Gazeteyi alamayanlar için yazının orjinal halini burada da yayınlıyorum.
Benim neye benzediğimi merak edenler için şair-kılıklı fotoğrafımın da olduğu Milliyet Emlak ekini almanız gerekecek 🙂
Yazıya gitmeden son bir rica; eğer katılmadıysanız sağ taraftaki tek tıklık ankete lütfen katılır mısınız?
Şehrin hızlı yaşlanması, insanların yaşamayı seçtikleri bölgeler konusunda daha tutucu davranmalarına yol açıyor. İstanbul’un aksine İzmir’de yeni yerleşim alanlarının oluşamamasının kaynağında da bu eğilim yatıyor. Örneğin İstanbul’daki Bahçeşehir, Kurtköy gibi yerleşim alanları İzmir’de ancak 20 senede oluşuyor.
Fiyatlar 2009 Mart’ta Dip Yaptıktan Sonra Sürdürülebilir bir Hızla Artıyor!
Garanti Reidin Emlak Endeksine göre İzmir genelinde son 12 aylık dönemde konut fiyatları ortalama %15 yükseldi. Gaziemir, yaklaşık %30 artış ile bu yükselmenin lideri oldu. Yükselen arsa fiyatları ve müteahhitler tarafından ertelenmiş kar realizasyonu sebebiyle 2010 sonuna kadar fiyatların artış trendinin devam edeceğini tahmin ediyorum.
Üniversite nedeniyle gündüz nüfusu 1 milyona çıkan, gençlerin gözdesi Bornova Merkez, Profesörler Sitesi, Özkanlar ve Manavkuyu’da arsa yokluğu nedeniyle yeni konut fiyatları artmakta. 1500 – 2500 TL/m2 aralığındaki yeni projeler özellikle doktor ve avukatların ilgisini çekiyor. Bornova Yeşilova ve Mevlana mahalleleri Ege Üniversitesi, çevre yolu ve Bornova Forum AVM’ye yakınlığı ve nispeten uygun arsa maliyetleri sayesinde 1000 TL/m2 ortalama fiyatlarıyla ekonomik yapılaşmaya fırsat sunuyor.
Ev alıp kiraya vererek yatırım yapma dönemi artık bitti. Bunun en büyük nedenlerinin başında faizlerin düşmesi ile kiracı sayısında yaşanan düşüş geliyor. Kiracı ile uğraşmaktan bir kez ağzı yananlar da artık kiraya vermek için ev almayı düşünmüyorlar. Bunun yerine yoğun yaya trafikli yerlerde ticari gayrimenkul almak veya temel aşamasındaki markalı projelerden henüz inşaat aşamasında prim kazandıracak yatırımlar yapmak daha mantıklı gözüküyor.